Dünya edebiyatının en büyük isimlerinden biri olan Lev Tolstoy, hayatının son yıllarında huzur arayışı içinde efsanevi bir yolculuğa çıktı. Lüksü ve şöhreti reddeden Tolstoy, sade bir hayat sürmek istiyordu. Ancak bu arayışı, onu bir tren istasyonundaki soğuk bir odada ölüme götürdü.
Peki, Tolstoy nerede öldü, nasıl öldü ve ölürken son sözleri ne oldu? İşte büyük yazarın son günleri ve bilinmeyen detayları…
Tolstoy’un Hayatının Son Yılları: Huzursuzluk ve Kaçış
Lev Nikolayeviç Tolstoy, 28 Ağustos 1828’de zengin bir Rus aristokrat ailesinin çocuğu olarak dünyaya geldi. Ancak, ilerleyen yıllarda sade bir hayat sürme fikrine kapıldı ve bu düşünceler onun ailesiyle çatışmasına neden oldu.
Özellikle eşi Sofya Tolstoy ile olan tartışmaları son yıllarında iyice artmıştı. Tolstoy, kitaplarının telif haklarını bağışlamak ve mülkünü köylülere bırakmak istiyordu. Ancak eşi Sofya, bunu kabul etmedi ve sürekli tartışmalar yaşandı.
Tolstoy, hayatının son dönemlerinde eşi ve ailesinden uzaklaşarak yalnız bir yaşam sürme isteğini açıkça dile getirmeye başladı. Bu huzur arayışı, onun kaçış planını yapmasına neden oldu.
Tolstoy Neden Evini Terk Etti?
Tolstoy, son yıllarında eşinin kendisini anladığını düşünmüyordu. Onu “boynuma asılı bir değirmen taşı” olarak tanımlıyor ve lüks hayatın içinde boğulduğunu hissediyordu.
28 Ekim 1910‘da, 82 yaşında ve hasta haliyle, karanlık bir gecede evini terk etti. Yanına sadece doktoru ve kızı Tatiana’yı aldı. Amacı uzlete çekilmek ve hayatının son günlerini huzur içinde geçirmekti.
Tolstoy’un eşine yazdığı veda mektubu şöyleydi:
“Gidişim sana acı verecek, üzgünüm, bana inan ve başka türlü yapamayacağımı anla. Benim evdeki durumum çekilmezdi ve çekilmez oldu. Yaşamımın son günlerini sessizlik ve yalnızlık içinde geçirmek istiyorum.”
Bu mektubu okuyan eşi Sofya Tolstoy, Tolstoy’un yokluğuna dayanamayarak intihar girişiminde bulundu. Ancak kurtarıldı. Daha sonra Tolstoy’un nerede olduğunu öğrenmek için kızlarına yalvardı ama kızları, babalarına verdikleri sözü tutarak annelerine yerini söylemedi.
Tolstoy Nerede ve Nasıl Öldü?
Tolstoy, evinden kaçtıktan sonra bir tren yolculuğuna çıktı. Soğuk kış gecesinde, trende rahatsızlandı ve zatürre belirtileri gösterdi.
Tren, Rusya’nın Astapovo kasabasındaki küçük bir tren istasyonuna ulaştığında, Tolstoy’un durumu iyice kötüleşti.
İstasyonda çalışan bir memur, büyük yazarın durumunu fark ederek onu istasyon yakınındaki bir eve götürdü. Küçük, soğuk ve sade bir odada, Tolstoy ölümle yüzleşti.
Hastalığı ağırlaştıkça, doktorlar onun iyileşmesi için çabaladı. Ancak Tolstoy, artık hayatın sonuna geldiğini biliyordu.
Tolstoy Ölürken Ne Dedi?
Tolstoy’un son sözleri, onun hayat felsefesini yansıtan cümleler oldu.
Ölmeden önce kızına şunları söyledi:
“Gidişim sana acı verecek, üzgünüm… Bana inan ve başka türlü yapamayacağımı anla.”
Bunun yanı sıra, ölmeden hemen önce sorduğu bir soru, onun zihnindeki en büyük meselelerden birini ortaya koyuyordu:
“Köylüler nasıl ölürler?”
Bu soru, Tolstoy’un hayatı boyunca peşinde koştuğu eşitlik ve adalet fikrini yansıtıyordu. Halk gibi yaşamak isteyen Tolstoy, halk gibi ölmek istiyordu.
20 Kasım 1910 tarihinde, sade bir odada, kimseyi görmek istemeden, sessizce hayata veda etti.
Tolstoy’un Cenazesi ve Son Yolculuğu
Tolstoy’un ölümü, tüm dünyada büyük yankı uyandırdı. Ancak Rus hükümeti, onun cenazesinde büyük bir kalabalığın toplanmasını engellemek için yolları kapattı.
Buna rağmen, binlerce köylü ve edebiyatsever, cenazesine akın etti.
Tolstoy, doğduğu yer olan Yasnaya Polyana’da, gösterişsiz bir törenle defnedildi. Mezar taşı bile istemeyen Tolstoy, sade bir mezarın içinde, doğayla bütünleşerek sonsuzluğa uğurlandı.
Tolstoy’un Ölümünden Sonra Yaşananlar
Tolstoy’un ölümü, dünya edebiyatı için büyük bir kayıptı. Ancak onun düşünceleri ve eserleri, yıllar sonra bile yaşamaya devam etti.
Özellikle Savaş ve Barış, Anna Karenina, Diriliş, Ivan Ilyiç’in Ölümü gibi eserleri, insanlık ve eşitlik üzerine yazdığı en önemli kitaplar arasında yer aldı.
Tolstoy’un hayatı, bir filme de konu oldu. “The Last Station” adlı film, Tolstoy’un son günlerini ve eşiyle olan çatışmalarını anlatıyor. Christopher Plummer ve Helen Mirren’ın başrollerinde olduğu bu film, Tolstoy’un son günlerine ışık tutuyor.
Tolstoy’un Ölümü Hakkında
1. Tolstoy nerede öldü?
Tolstoy, Rusya’nın Astapovo kasabasındaki bir tren istasyonuna yakın küçük bir evde hayatını kaybetti.
2. Tolstoy’un ölüm nedeni neydi?
Tolstoy, zatürre nedeniyle hayatını kaybetti.
3. Tolstoy ölürken ne dedi?
Son sözlerinden biri, “Köylüler nasıl ölürler?” cümlesiydi. Ayrıca, “Gidişim sana acı verecek, üzgünüm…” diyerek kızı Tatiana’ya veda etti.
4. Tolstoy neden evini terk etti?
Tolstoy, lüks ve gösterişten uzak, sade bir hayat yaşamak istiyordu. Eşiyle yaşadığı tartışmalar nedeniyle evini terk ederek, yalnız başına huzur içinde ölmek istedi.
5. Tolstoy’un mezarı nerede?
Tolstoy, doğduğu yer olan Yasnaya Polyana’da, sade bir mezara defnedildi.
Tolstoy’un Ölümü, Yaşamı ve Felsefesi
Tolstoy, yalnız ölümüyle değil, hayatı ve fikirleriyle de ölümsüz bir isim olarak kaldı. O, lüks hayatı ve şöhreti reddetti, halk gibi yaşamayı ve halk gibi ölmeyi seçti.
Bugün bile Tolstoy’un eserleri ve düşünceleri, milyonlarca insan tarafından okunuyor ve tartışılıyor. Onun ölümü bile, yaşam felsefesinin bir yansıması oldu.