Türkiye gündemi, son haftalarda Abdullah Öcalan’ın çağrısıyla yeniden alevlenen “PKK’nın kendini feshetmesi” ihtimaliyle çalkalanıyor. 27 Şubat’ta İmralı’dan gelen silah bırakma ve örgütü feshetme mesajının ardından gözler, örgütün olası kongre sürecine ve Ankara kulislerinde dönen siyasi manevralara çevrilmiş durumda. Peki, PKK gerçekten kendini feshedecek mi? Bu fesih hangi seçenekler üzerinden gerçekleşebilir? İşte, sürecin perde arkası ve senaryolar…
Süreç Hızlandı: Ankara’da “Kararlılık” Vurgusu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında gerçekleşen son AKP MKYK toplantısında, “terörsüz Türkiye” hedefi doğrultusunda büyük bir kararlılık mesajı verildi. Sürecin sağlıklı ilerleyebilmesi için parti içinde özel bir heyet oluşturulurken, DEM Parti ile görüşmelerin olumlu geçtiği ve kamuoyuna açıklanmasa da temasların derinleştiği aktarılıyor.
AKP kaynakları, kongreye ilişkin hazırlıkların tamamlandığını ve örgütün en geç Haziran ayı içerisinde fesih kararını alabileceği görüşünde birleşiyor. DEM Parti cephesinde de iyimser bir hava hakim. Ancak örgütün güvenlik gerekçesiyle kongreyi kamuoyuna duyurmadan gerçekleştirmesi bekleniyor.
Fesih Kongresi Ne Zaman? İki Farklı Seçenek Masada
PKK’nın fesih kongresi için şu anda iki ana senaryo konuşuluyor:
Sessiz Fesih Senaryosu: Örgüt, belirli bir yerde gizli şekilde kongresini yapar ve sonrasında basın açıklamasıyla “silah bırakma” ve “örgütü feshetme” kararını açıklar.
Kademeli Fesih Süreci: Önce silah bırakma kararı duyurulur, ardından silahlı kanat çözülür, en son ise kongre toplanarak PKK’nın siyasi, askeri ve ideolojik varlığına son verildiği ilan edilir.
DEM Parti kulislerinden edinilen bilgilere göre, kongre tarihi ve yeri açıklanmayacak ve tüm süreç örgüt tarafından yönetilecek. Yetkililer, “Fiziki güvenlik koşulları göz önünde bulundurularak bu karar alınacak” diyor.
Öcalan Faktörü: “Bazı Kişileri Sadece O İkna Eder”
Süreçteki en kritik noktalardan biri de Abdullah Öcalan’ın rolü. PKK yöneticileri, örgüt içindeki bazı unsurların yalnızca Öcalan tarafından ikna edilebileceğini belirtiyor. Bu nedenle, kongrenin yönlendirilmesinde İmralı’dan sağlanacak iletişim imkânlarının artırılması gerektiği vurgulanıyor.
DEM Parti yetkilileri ise, Öcalan’ın bizzat kongreye katılmasını talep etmediklerini, ancak yönlendirici mesajlarının iletilmesi için teknik olanakların açılması gerektiğini ifade ediyor.
Fesih Kararı Sonrası Ne Olacak?
AKP içinde oluşturulan heyetin ana görevlerinden biri, PKK’nın fesih kararının toplumda nasıl karşılanacağını analiz etmek. Kamuoyunun tepkisini ölçmek, beklentileri belirlemek ve sürecin siyasal iletişimini yürütmek bu çalışmanın temel ayağını oluşturacak.
Ayrıca, kulislerde İnfaz Yasası’nda köklü bir reform hazırlığı olduğu da konuşuluyor. AKP ve MHP kanadında yapılan çalışmalarda, terör suçları dahil olmak üzere infaz oranlarının eşitlenmesi ve sadeleştirilmesi gündemde. Bu düzenlemenin, PKK’nın fesih kararı sonrası kamuoyundaki “barış süreci” atmosferine katkı sunması bekleniyor.
Cumhur İttifakı’nda Ayrılık Var mı?
Sürece ilişkin en çok merak edilen başlıklardan biri de MHP’nin tavrı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bazı çevrelerce ortaya atılan “Bahçeli süreci baltalayacak, erken seçim çağrısı yapacak” iddialarını sert bir şekilde yalanladı.
Cumhur İttifakı içerisinde süreçle ilgili yaklaşım farklarının doğal olduğu, ancak bu farklılıkların ittifakı sarsacak bir krize dönüşmediği ifade ediliyor. Bahçeli’nin, terörle mücadelede tavizsiz tutumunun devam ettiği ancak “PKK’nın silahsızlanarak Türkiye siyasetinden çekilmesi” senaryosuna karşı da kapıları tamamen kapatmadığı belirtiliyor.
Diyarbakır ve Bölge Halkı Umutlu ama Temkinli
Bölgeden gelen bilgiler, Diyarbakır başta olmak üzere birçok şehirde sürecin başarıyla sonuçlanacağına dair umutların arttığını gösteriyor. Ancak geçmişte yaşanan kırılmalar ve başarısız denemeler nedeniyle halkta temkinli bir bekleyiş hakim. DEM Parti yetkilileri, “Artık toplumun beklentisi somut adımlar” diyor.