Ana Sayfa Arama Galeri
Kategoriler
Servisler
Hava Durumu Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Osmanlı’nın Son Prensesi Sabiha Sultan Kimdir? Talipleri Arasında Mustafa Kemal’den İran Şahı’na Kadar Kimler Yoktu Ki!

Osmanlı’nın son dönemlerinde sarayın en gözde isimlerinden biri olan Sabiha Sultan, güzelliği, asaleti ve dramatik hayat hikayesiyle dikkat çeken bir figürdü. Padişah Vahdettin’in kızı olarak dünyaya gelen Sabiha Sultan, bir dönemin en çok konuşulan prenseslerinden biri oldu. Onun hayatı, yalnızca bir padişahın kızı olmanın getirdiği ihtişamla değil, aynı zamanda bahtsız aşkları ve politik oyunların ortasında kalmasıyla da tarihe geçti. Talipleri arasında Mustafa Kemal Atatürk, İran Şahı ve Rauf Orbay gibi önemli isimler vardı. Ancak bu masalsı yaşam, ne yazık ki mutlu sonla bitmedi. İşte Osmanlı’nın son prenseslerinden biri olan Sabiha Sultan’ın film gibi hayatı!

Osmanlı’nın son dönemlerinde sarayın en gözde isimlerinden biri olan Sabiha

Osmanlı’nın son dönemlerinde sarayın en gözde isimlerinden biri olan Sabiha Sultan, güzelliği, asaleti ve dramatik hayat hikayesiyle dikkat çeken bir figürdü. Padişah Vahdettin’in kızı olarak dünyaya gelen Sabiha Sultan, bir dönemin en çok konuşulan prenseslerinden biri oldu. Onun hayatı, yalnızca bir padişahın kızı olmanın getirdiği ihtişamla değil, aynı zamanda bahtsız aşkları ve politik oyunların ortasında kalmasıyla da tarihe geçti. Talipleri arasında Mustafa Kemal Atatürk, İran Şahı ve Rauf Orbay gibi önemli isimler vardı. Ancak bu masalsı yaşam, ne yazık ki mutlu sonla bitmedi. İşte Osmanlı’nın son prenseslerinden biri olan Sabiha Sultan’ın film gibi hayatı!


Osmanlı Sarayının Gözde Prensesi: Sabiha Sultan Kimdir?

Sabiha Sultan, 19 Mart 1894’te Yıldız Sarayı’nda dünyaya geldi. Babası Osmanlı’nın son padişahı olan Sultan Vahdettin, annesi ise Abhaz kökenli Nazikeda Kadın Efendi idi. Sarayda oldukça iyi bir eğitim alarak büyüyen Sabiha Sultan, Avrupa tarzı eğitimle yetiştirilen ilk Osmanlı prenseslerinden biri oldu. Kültürlü, zarif ve akıllı bir kadın olarak dikkat çeken prenses, küçük yaşlardan itibaren güzelliğiyle dillere destan oldu.

Daha çocuk yaşlarda bile göz kamaştıran bir zarafete sahip olan Sabiha Sultan, büyüdüğünde İstanbul’un en güzel ve en çok talibi olan prenseslerinden biri haline geldi. Osmanlı’nın içinde bulunduğu zor siyasi dönemlere rağmen, onun adı hep aşk dedikoduları ile anıldı. Ancak yaşadığı büyük aşklar, siyasi entrikalarla ve aile baskılarıyla gölgelenen bir dramın başlangıcı oldu.


Gönül İşleri ve Siyasi Evlilik Teklifleri: Sarayın En Çok Konuşulan İsmi

Sabiha Sultan’ın gençlik yıllarında pek çok talibi vardı. Ancak bunların en dikkat çekeni Rauf Orbay, İran Şahı Ahmet ve Mustafa Kemal Atatürk’tü.

Sultan Vahdettin’in kızının gönlü, ilk olarak dönemin ünlü komutanlarından Hamidiye Kahramanı Rauf Orbay’a düşmüştü. Ancak Rauf Orbay’ın “Ben askerim, bir sultanın dizinin dibinde oturup onunla ilgilenecek vaktim yok.” sözleri, Sabiha Sultan için büyük bir hayal kırıklığı oldu. Bu reddediliş, onun aşk hayatında ilk büyük yara olarak tarihe geçti.

Bir diğer önemli talibi ise İran Şahı Ahmet oldu. Ancak Sabiha Sultan, bu evliliğe sıcak bakmadı ve İran Şahı’nın teklifini geri çevirdi.


Vahdettin’in Büyük Planı: Mustafa Kemal ve Sabiha Sultan

Sabiha Sultan’ın hayatındaki en ilginç ve tartışmalı evlilik teklifi, hiç şüphesiz Mustafa Kemal Atatürk ile evlendirilmek istenmesi oldu. Sultan Vahdettin, kızını dönemin parlayan yıldızı olan Mustafa Kemal ile evlendirerek siyasi bir ittifak kurmayı hedefliyordu.

Ancak bu evlilik teklifi konusunda farklı rivayetler bulunuyor. Bazı kaynaklara göre Mustafa Kemal, Sabiha Sultan ile evlenmek istememiş, bazı kaynaklara göre ise reddeden taraf Sabiha Sultan olmuştu.

Mustafa Kemal, bu evlilikle ilgili yakın dostu Rasim Ferit Talay’a danışmış ve şu yanıtı almıştı:

“Sen iki ay içinde herhangi bir kadından bıkarsın, bir sultanla evlenmenin gerektirdiği merasimler sana ağır gelir. Eğer bir sultanla evlenirsen, yerdiğin Enver Paşa’ya benzersin.”

Bu sözler üzerine Mustafa Kemal, teklifi geri çevirdi. Bazı tarihçiler ise bunun tam tersini iddia ederek, Sabiha Sultan’ın Mustafa Kemal’i reddettiğini öne sürüyor. Ancak her iki durumda da bu evlilik hiçbir zaman gerçekleşmedi.


Ömer Faruk ile Büyük Aşk ve Skandallar

Sabiha Sultan’ın hayatına giren en önemli isimlerden biri ise, Osmanlı hanedanının yakışıklı şehzadelerinden Ömer Faruk Efendi oldu. Avrupa’da askeri eğitim almış, yeşil gözleri ve uzun boyuyla büyük bir hayran kitlesi edinmişti. Hakkında birçok dedikodu vardı, özellikle çapkınlığıyla tanınıyordu.

Ömer Faruk’un, Osmanlı saraylarında pek çok kadının gönlünü fethettiği söyleniyordu. Ancak o, tüm bu söylentilere rağmen Sabiha Sultan’la evlenmek istediğini açıkladı. Bu karar, başta padişah olmak üzere herkes için büyük bir sürpriz oldu.

Ancak bu evliliğin öncesinde büyük bir skandal patlak verdi. Ömer Faruk’un bir cariyesinin hamile kalması ve bebeği aldırırken ölmesi, Osmanlı sarayında büyük yankı uyandırdı. Sabiha Sultan, bu söylentileri duyunca Ömer Faruk’tan uzak durmaya karar verdi. Ancak ablası Ulviye Sultan, iki genci bir araya getirmek için yoğun çaba harcadı. Sonunda Sabiha Sultan, tüm tereddütlerine rağmen Ömer Faruk’la büyük bir aşk yaşamaya başladı ve ikili evlendi.


Mutlu Başlayan Evlilik, Fırtınalı Bir Boşanma ile Bitti

Bu evlilik, Osmanlı hanedanında uzun süre konuşulan bir aşk hikayesine dönüştü. Sabiha Sultan ve Ömer Faruk’un üç kızları oldu ve çift, İstanbul’da gözlerden uzak bir yaşam sürdü. Ancak zamanla aralarındaki aşk yerini çatışmalara bıraktı.

Ömer Faruk’un eski alışkanlıklarına geri dönmesi, evliliklerini sarsan en büyük nedenlerden biri oldu. Evlilikleri artık yürümüyordu ve nihayet 1948 yılında resmen boşandılar.

Boşandıktan sonra Sabiha Sultan, İstanbul’a geri döndü ve bir daha hiç evlenmedi. Hayatının geri kalanını sessiz ve gözlerden uzak bir şekilde geçirdi. 1971 yılında Çengelköy’deki sarayda hayata veda etti.


Sultanlıktan Cumhuriyet Kadınlığına: Sabiha Sultan’ın Dram Dolu Sonu

Sabiha Sultan, bir Osmanlı prensesi olarak doğdu ama hayatına bir cumhuriyet kadını olarak veda etti. Büyük aşklar, siyasi entrikalar ve skandallarla dolu hayatı, Osmanlı hanedanının çöküş yıllarındaki en dramatik hikayelerden biri olarak hafızalara kazındı. Eğer farklı kararlar alsaydı, belki de Türkiye’nin ilk “First Lady’si” olabilirdi. Ancak hayat, onun için başka bir kader çizmişti…