Türk sinemasının simge isimlerinden Kadir İnanır, yıllardır ekranlarda yer alan kült filmleri üzerinden hak ihlali yaşandığı gerekçesiyle yargıya başvurdu. Ünlü oyuncu, birçok yapımda birlikte çalıştığı Hülya Koçyiğit ve onun eşi Selim Soydan’ın sahibi olduğu Gülşah Film şirketine karşı tazminat davası açtı. Gündeme bomba gibi düşen bu dava, sinema dünyasında telif hakları tartışmasını yeniden alevlendirdi.
İnanır’dan Gülşah Film’e tazminat talebi
İstanbul Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’ne sunulan dava dilekçesine göre, Kadir İnanır, başrolünü üstlendiği bazı filmlerin televizyon, dijital platform ve sosyal medya üzerinden izinsiz şekilde yayımlandığını belirtti. Sanatçı, bu yayınlardan maddi kazanç elde edildiğini ancak kendi oyunculuk haklarının yok sayıldığını iddia etti.
Dava dilekçesinde, İnanır adına ilk etapta 20 bin TL’lik maddi ve manevi tazminat talebinde bulunuldu. Ancak bu miktarın mahkeme sürecinde yükseltilebileceği vurgulandı.
“Haklar devredilmedi, izinsiz kullanılıyor”
İnanır’ın avukatı aracılığıyla mahkemeye sunduğu belgelerde, sanatçının “icracı sanatçı” sıfatına vurgu yapıldı. Buna göre, sanatçının yer aldığı filmlerdeki performanslarının yalnızca yazılı izinle kullanılabileceği ifade edildi.
Dilekçede şu ifadeler yer aldı:
“Müvekkilin yer aldığı filmler, yüksek reyting getiren kuşaklarda sıkça gösterilmektedir. Bu gösterimlerden elde edilen gelirlerden müvekkile hiçbir ödeme yapılmamaktadır. Kadir İnanır, haklarını hiçbir zaman Gülşah Film’e devretmemiştir.”
Filmler kültür mirası olarak gösteriliyor
Söz konusu filmlerin, Türk sinema tarihinin önemli yapımları arasında yer aldığı ve hâlâ geniş bir izleyici kitlesi tarafından ilgiyle izlendiği kaydedildi. Sanatçının, bu filmlerin izinsiz yayınlanmasından dolayı hem maddi hem de manevi olarak zarara uğradığı ifade edildi. Ayrıca, eserlerin değerinin korunması adına bu davanın yalnızca kişisel değil, kültürel bir önem taşıdığı da dile getirildi.
Gülşah Film’den henüz açıklama yapılmadı
Yaşanan gelişmenin ardından gözler, Gülşah Film cephesine çevrildi. Ancak şirketten henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Kamuoyunda ses getiren dava, hem sinema sektöründe hem de hukuk çevrelerinde telif hakları ve sanatçı sözleşmeleri konularını yeniden tartışmaya açtı.
Telif hakları yeniden gündemde
Sektör temsilcileri, bu tür davaların sanatçı haklarının korunması açısından önem taşıdığını belirtiyor. Özellikle dijital yayıncılığın yaygınlaştığı bir dönemde, yapımcı ve oyuncular arasında net sınırların çizilmemesi halinde benzer davaların sayısının artabileceği ifade ediliyor.
Kadir İnanır’ın açtığı dava, yalnızca bir tazminat meselesi olarak değil, aynı zamanda sanatçı haklarının korunması ve telif sisteminin adil işleyişi açısından da örnek teşkil etmesi bakımından yakından takip ediliyor.