NOW TV ekranlarında büyük yankı uyandıran Şakir Paşa Ailesi dizisi, Halikarnas Balıkçısı olarak bilinen Cevat Şakir Kabaağaçlı ve ailesinin hayatından esinlenerek ekrana taşındı. Ancak dizinin, Şakir Paşa’nın torunları tarafından dava edilmesi, yayın durdurma kararları ve mahkemelik olmasıyla gündemden düşmedi.
Dizinin en çok merak edilen noktalarından biri de Şakir Paşa’nın ölümü ve ardından Cevat Şakir’in hapse girmesiyle eşi Aniesi (Agniesa) ve kızı Mutarra’nın akıbetiydi. Peki, gerçek hayatta Aniesi ve Mutarra’ya ne oldu? İşte cevabı!
Şakir Paşa’nın Ölümü ve Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın Mahkûmiyeti
Dizide, Cevat Şakir’in, Şakir Paşa’yı öldürdüğü yönünde bir izlenim verilirken, gerçek hayatta da bu olay uzun yıllar tartışma konusu oldu. Şakir Paşa’nın intihar ettiği mi, yoksa bir cinayete mi kurban gittiği hâlâ tam olarak aydınlatılamasa da Atatürk Ansiklopedisi’ne göre, olay şu şekilde yaşandı:
“Ramazan ayıydı ve oruçlu olan Şakir Paşa biraz daha sinirliydi. Tartışma sırasında masadaki silahına uzandı. Cevat Şakir de belki kendini koruma içgüdüsüyle, belki de refleks olarak başka bir silaha yöneldi. Silahların patlamasıyla birlikte kurşunlardan biri tavanı, diğeri ise Şakir Paşa’nın kalbini deldi. Şakir Paşa olay yerinde hayatını kaybetti, Cevat Şakir ise büyük bir yıkım yaşadı.”
Olay sonrası 14 yıl hapis cezasına çarptırılan Cevat Şakir, iyi hâl indirimi ve sağlık nedenleriyle 7 yıl sonra serbest bırakıldı. Ancak bu süreçte eşi Aniesi ve kızı Mutarra’nın hayatı tamamen değişti.
Aniesi ve Mutarra’nın Sürgün Gibi Hayatı
Cevat Şakir’in mahkûmiyetinin ardından Aniesi (Agniesa) ve kızı Mutarra, İtalya’ya gönderildi. Mutarra’nın üvey kardeşi İsmet Kabaağaçlı Noonan, “Halikarnas Balıkçısı’nın Kızından Anılar Akın Akın” kitabında, annesinin ve ablasının kaderine dair çarpıcı açıklamalarda bulundu:
“Mutarra, babamın İtalyan ilk eşinden olan kızıydı, yani benim de ablamdı. Babam hapisteyken babaannem ona ve annesine sahip çıkmaya çalışmış. Ama babam hapisten çıkmadan hemen önce, İtalyan Elçiliği’nde çalışan biriyle Aniesi ve Mutarra İtalya’ya gönderildi. Aniesi sonrasında bu kişiyle evlendirildi.”
Ancak Aniesi’nin, kızı Mutarra’ya babasıyla ilgili konuşmayı yasakladığı da anlatılanlar arasında. Mutarra, Cevat Şakir’den bahsedemediği için büyük bir özlem içinde büyüdü. Üvey kardeşi İsmet Kabaağaçlı Noonan, Mutarra’nın kızı Çinzia’nın anlattıklarını da paylaşarak bu dramatik hikâyeyi şöyle tamamlıyor:
“Mutarra, İtalya’ya döndüğünde annesiyle arasına mesafe girdi. Babasını çok özlerdi, ama annesi onun hakkında tek kelime etmesine bile izin vermezdi. Mutarra zamanının çoğunu odasında kitap okuyarak geçirirdi. Babasının ona gönderdiği kitapları anlamasa bile eline alır, sayfalarını çevirirdi. Sonrasında ise hiç evlenmeden, yalnız başına hayata veda etti.”
Yıllar Sonra Ortaya Çıkan Hüzünlü Gerçek
Bugün, Şakir Paşa Ailesi dizisinde olayların nasıl işleneceği bilinmese de, gerçek hayatın sunduğu dramatik hikâye izleyicileri derinden sarsacak kadar etkileyici. Aniesi’nin başka bir hayat kurduğu, Mutarra’nın ise babasına duyduğu özlemle yaşadığı ve yalnız öldüğü gerçeği, Şakir Paşa Ailesi’nin tarihine hüzünlü bir iz bırakıyor.
Dizi ve gerçek tarih arasındaki farkları gören izleyiciler ise bu trajik geçmişin ne kadar az bilindiğine şaşırıyor. Cevat Şakir’in edebiyat tarihine damga vurmasına rağmen, geride bıraktığı ailesinin yaşadığı dramın yıllar sonra ortaya çıkması, büyük bir hüzünle karşılanıyor.