Türkiye’nin en özgün ve etkili sanatçılarından biri olan Cem Karaca, müziğiyle olduğu kadar kökeni ve kimliğiyle de yıllardır merak ediliyor. Özellikle “Cem Karaca’nın ilk adı nedir?”, “Cem Karaca Ermeni mi?” gibi sorular, hem müzikseverlerin hem de tarih meraklılarının gündeminden düşmüyor. Anadolu rock müziğinin öncüsü olan Karaca’nın kökeni, ailesi, dinî eğilimleri ve kültürel yapısı bu yazıda ayrıntılı biçimde inceleniyor.
Cem Karaca’nın İlk Adı Nedir?
Cem Karaca’nın nüfustaki tam adı Muhtar Cem Karaca şeklindedir. “Muhtar” ismi ailesi tarafından verilmiştir ve bu isim zamanla arka planda kalsa da, resmi belgelerde yerini korumuştur. Sahne ve halk arasında “Cem Karaca” olarak tanınsa da, tam adı Muhtar Cem Karaca olarak geçer.
Cem Karaca Ermeni Mi?
Cem Karaca’nın anne tarafı Ermeni kökenlidir. Annesi Toto Karaca, asıl adıyla Irma Felekyan, İran Ermenisi bir aileye mensuptur. Bu durum, Cem Karaca’nın yarı Ermeni kökenli olduğunu göstermektedir. Babası ise Azerbaycan kökenli Müslüman bir Türk’tür. Yani Cem Karaca, hem Ermeni hem Türk kökenli, karma bir ailede dünyaya gelmiştir.
Annesi Toto Karaca Kimdir?
Cem Karaca’nın annesi Irma Felekyan, sahne adıyla Toto Karaca, dönemin ünlü operet, tiyatro ve sinema oyuncularındandır. 1912 yılında İstanbul’da doğan Toto Karaca, tiyatro geleneğiyle büyümüş ve Türk sahne sanatlarında önemli izler bırakmıştır. “Toto” lakabını küçük yaşlarda sahneye ilk çıktığı yıllarda almış, bu isimle tanınmıştır.
Babası Kimdir? Cem Karaca’nın Baba Tarafı Nereli?
Karaca’nın babası Mehmet İbrahim Karaca, Azerbaycan kökenli bir tiyatro sanatçısıdır. İstanbul doğumlu olan Mehmet Karaca, klasik Türk tiyatrosunun en önemli isimleri arasında gösterilir. Baba Karaca, oğlunun sanatçı olmasına uzun süre karşı çıkmış ancak sonrasında onun yeteneğini kabul ederek destek vermiştir.
Cem Karaca Hangi Dini İnanca Sahiptir?
Cem Karaca, yaptığı birçok açıklamada kendini Müslüman olarak tanımlar. Bununla birlikte özellikle gençlik yıllarından itibaren Alevilik ve Bektaşilik gibi mistik öğreti ve tarikatlara özel bir ilgi duymuştur. Hatta verdiği bazı röportajlarda “Ben Bektaşiyim” diyerek bu inançla manevi bir bağ kurduğunu ifade etmiştir.
Ermeni Kökeni Cem Karaca’nın Sanatına Yansıdı Mı?
Cem Karaca, Ermeni kökenli bir anneden gelmesine rağmen, müziğinde daha çok Anadolu’nun Türk halk müziği öğelerini barındırmıştır. Ancak annesinin etkisiyle çok dilli müzik anlayışı, tiyatral duruşu ve sahne performansındaki zarafet, onun Ermeni kültürel mirasını dolaylı olarak sahneye taşıdığını düşündürür.
Türkiye’de Ermeni Kökenli Olmak ve Cem Karaca’nın Tutumu
Cem Karaca, Ermeni kökenini hiçbir zaman saklamamış ama bunu kimliğinin birinci unsuru olarak da öne çıkarmamıştır. Onun için önemli olan Türkiye’nin çok kültürlü yapısına katkı sağlamak ve sanatla toplumun vicdanına dokunmaktı. Bu nedenle milliyetçi, ırkçı ya da ayrımcı bir söylemi hiçbir zaman benimsememiş, evrensel bir duruş sergilemiştir.
Vatandaşlıktan Atılması ve Dönüş Hikâyesi
12 Eylül 1980 Askerî Darbesi sonrasında, Cem Karaca hakkında açılan davalar ve siyasi baskılar nedeniyle yurt dışında kalmaya devam etti. 1983 yılında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından çıkarıldı. Ancak 1987’de dönemin başbakanı Turgut Özal’ın devreye girmesiyle tekrar Türkiye’ye dönmesine izin verildi ve Karaca, yeniden vatandaşlık hakkını kazandı.
Cem Karaca’nın Mezhebi Ne?
Sanatçı her ne kadar geleneksel olarak Sünni bir Müslüman ailede büyümüş olsa da, gençlik dönemlerinden itibaren Alevi-Bektaşi kültürüne yoğun ilgi göstermiştir. Bektaşi nefeslerini ve halk ozanlarının sözlerini müziğine taşıyan Karaca, bu yönüyle mistik, halkçı ve özgürlükçü bir inanç anlayışını savunmuştur.
Anadolu Rock ve Cem Karaca’nın Kimlik Vurgusu
Anadolu Rock, Batı’nın enstrümanlarıyla Doğu’nun duygusunu birleştiren bir türdür. Cem Karaca’nın bu türün öncüsü olması, onun çok kültürlü kimliğinin bir yansımasıdır. Hem annesinden gelen Ermeni müzik kültürünün inceliğini hem de babasından aldığı Türk halk geleneğini müziğinde birleştirmiştir.
Mezarı Nerede? Nasıl Defnedildi?
Cem Karaca’nın mezarı, İstanbul Karacaahmet Mezarlığı’ndadır. Vasiyeti üzerine burada, tekbir sesleriyle defnedilmiştir. Son yıllarında dindarlığa yöneldiği ve İslami değerlere bağlılık duyduğu çevresi tarafından da sık sık dile getirilmiştir.